30 Kasım 2015 Pazartesi

Kurbağa Prens Masalının Değerlendirmesi

Bildiğimiz üzere hikaye ve masallar çocuklara kazandırılması gereken özellikleri anlayabilecekleri düzeyde vermemizi sağlar.Bizim masalımız Kurbağa Prens'te ön yargılı davranmamayı,dış görünüşe bakarak varlıkları yargılamamayı çocuklara anlatmak istemiştir.

29 Kasım 2015 Pazar

…Kurbağa 
http://resim.bilgicik.com/masal/kurbaga_prens.jpg
Bir zamanlar yedi güzel kızı olan bir kral varmış. Bu kızların en güzeli en küçük olanmış. Güzel günlerde sarayın yakınındaki serin gölün kıyısında altın topuyla oynamaya bayılırmış. Bir gün kız topunu havaya atmış ve beklenmedik bir şey olmuş. Top göle düşmüş! “Topum gitti!” diye ağlamış kız. “Ben senin topunu getiririm,” demiş gölün kıyısındaki küçük bir kurbağa. “Ama benimle arkadaş olacağına, yemeğini paylaşacağına ve geceleri yatağına alacağına söz verirsen, ” diye devam etmiş kurbağa. “Tamam ” demiş kız. Ama kurbağa suya dalıp kızın topunu ona geri vermez koşarak saraya dönmüş.
Akşamleyin kral ve ailesi sofraya oturmuşlar. Tam yemeğe başlamak üzerelerken kapıdan bir vraklama sesi gelmiş. Küçük prenses duymazdan gelmeye çalışmış. Ama kral meraklanmış. ” Kim o?” diye sormuş. Prenses bunun üzerine kurbağaya verdiği sözü babasına anlatmış. ” Söz sözdür kızım,” demiş babası. Böylece prensesin nefret dolu bakışlarına rağmen kurbağaya sofrada yer verilmiş.
Yemekten sonra  kız tek başına yatağına yönelmiş. Kurbağa masadan, ” ya ben ne olacağım? ” diye vraklamış. Kral kızına, “Verilen sözlerle ilgili söylediklerimi unutma” demiş. Prenses kurbağayı yanına alıp odasına götürmüş ve bir köşeye bırakmış. ” Yastığına gelmek isterim demiş,” kurbağa. Prenses gözyaşları içinde kurbağayı yastığına bırakmış.
Tam o anda kurbağa yakışıklı bir prense dönüşmüş. “Korkma, ” diye gülümsemiş. ” Bir cadı beni kurbağa yapmıştı ve bu büyüyü ancak bir prenses bozabilirdi. Umarım arkadaş olabiliriz. Hem bak artık bir kurbağa değilim.” Prens ve prenses çok geçmeden evlenmişler ve düğünlerinde tabii ki bazı yeşil dostlarını da davet etmeyi unutmamışlar                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                TARİHÇESİ
Grimm masalları arasında yer alır bu masal. Grimm masalları Grimm kardeşler tarafından yazılan bir masal külliyatıdır. İlk baskısı 1812 yılında Almanca olarak ele alınmıştır. Eserde dünyaca ünlü pek çok masal yer alır. Eserin orjinal adı Çocuk ve yuva masalları anlamına gelmektedir. Son baskısı ise 211 masalı kapsar.

10 Kasım 2015 Salı

" Çocuk İstismarına Dur " dediler


Çocukların Değişen İlgileri ve Kaybolan "Çocukluk"

 Çocukların Değişen İlgileri ve Kaybolan ‘Çocukluk’ 

  Televizyon ve şimdilerde internet, çocukların ilgilerinde belirgin değişimler yaratmıştır. Ancak en önemlisi, çocukların kimi zaman kendi istekleri ile kimi zaman da yetişkinlerin izleme tercihleri nedeniyle karşı karşıya kaldıkları çeşitli medya içerikleri, çocukları yetişkinlerin başa çıkmada zorlandıkları bir kaygı dünyasına taşımaktadır. Bu anlamda etkileri, çocuklarda kültürel kırılma ve ilgilerde kaymanın ötesine uzanmaktadır. Zira insanlar, genellikle televizyonda normal olanın gösterildiğine inanmakta ve buna bağlı olarak televizyonda gördüklerinden oldukça etkilenmektedirler (Menendz-Alarcon, 1993). Televizyon aracılığıyla, sürekli tekrarlarla sunulan ve genellikle kaygı uyandıran haber içeriklerine ve görüntülere kolektif olarak maruz kalınmaktadır. Bunların çocuk psikolojisi üzerindeki etkisinin yetişkinlere kıyasla nitelik açıdan katlandığını düşünmek yanlış olmayacaktır .
  Postman (1995) televizyon aracılığı ile çocukların, yetişkin dünyasına ait parasal, toplumsal ve cinsel ilişkilere, kavga, çatışma ve şiddet olaylarına, hastalık ve ölümle ilgili ‘sırlar’a maruz kaldığına, bunun ise çocukluğun yok oluşu anlamına geldiğine işaret eder. Yine Postman’a göre, bebekliğin tersine çocukluk biyolojik değil, toplumsal bir inşadır ve bu sosyal gerçekliğe sahip çıkarak çocukların mutluluğunu gözetmek, sağlıklı bir toplum görüşünü savunmak demektir. Öte yandan televizyon haberlerinde ve dizilerde tanık olduğumuz olaylar ve kavramlar, çocuk dünyasına girmesi uygun görülmeyen yetişkin ilişkilerini aksettirmektedir.
  Çocukluğun yitirilmesinde televizyon tek başına bir aktör değildir. Tüketim toplumu içinde çocukluk ile yetişkinlik arasındaki ayırıcı çizgi hızla aşınmakta ve çocukluğun kendisi de hızla tükenmektedir. Ayrıca birbirine benzeme, marka tutkusunun yaygınlaşması, çocuk oyunlarının giderek yitmesi, sürekli can sıkıntısı halinin kalıcılaşması, çocukluğun tüketim kültürü içinde yeniden biçimlenmesinin, yitirilişinin işaretleri olarak alınabilir (Akçalı, 2003).
  Fakat diğer mecralar gibi televizyonun da ayakta kalması tüketim kültürünü başarıyla üretmesine bağlı olduğundan televizyonun kamu hizmeti amacı son derece silikleşmektedir. Özel televizyon kanallarının ticari kaygıları, kamu hizmeti anlayışı geliştirmelerini ciddi anlamda baltalamaktadır. Oysaki özellikle küçük yaştaki çocukların korunması amacıyla, onların kendilerine uygun programlarla karşılaşması, TV’de çocuk ve gençler için hazırlanan programların niteliğine ve yayın akışında kapladığı alana bağlıdır .

RTÜK Araştırdı

                                                     RTÜK’ün Gerçekleştirdiği 
TÜRKİYE’DE ÇOCUKLARIN MEDYA KULLANMA ALIŞKANLIKLARI ARAŞTIRMASI

Çocukların Medya Kullanma Alışkanlıkları Araştırıldı:
· Televizyon gözden düştü, yeni neslin göz bebeği cep telefonu 
· En fazla kitap, gazete ve dergiye önem veriyor, en uzun zamanı ise cep telefonuna harcıyorlar.
· 6-18 yaş arasındaki çocuklar, cep telefonuna günde ortalama 2 saat 39 dk, televizyona 1 saat 55 dk, internete 1 saat 48 dk, bilgisayar/tablete (internet dışında) 1 saat 34 dk, kitap, gazete, dergi (ders kitabı dışında) okumaya 1 saat 32 dk, radyo dinlemeye 58 dakika zaman ayırıyorlar.

Çocuk ve Medya Hareketi kapsamında, 6-18 yaş arasındaki çocukların kitle iletişim araçlarını (radyo, televizyon, internet, kitap/dergi/gazete, cep telefonu ve bilgisayar) kullanma alışkanlıklarını belirlemek amacıyla, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu tarafından Türkiye’de Çocukların Medya Kullanma Alışkanlıkları Araştırması gerçekleştirildi. Örneklemi Türkiye genelini temsil eden araştırma, 26 İl merkezi, ilçe, kasaba ve köylerinde 6-18 yaş grubunda yer alan ve 1-12. Sınıflarda okuyan 4.306 öğrenciye, yüz yüze görüşme yöntemiyle gerçekleştirildi.
  • Çocukların yüzde 40’ının odasında televizyon var.
  • Çocukların önem sıralamasında internet ikinci, cep telefonu dördüncü.
  • En fazla zaman ayrılan cep telefonu.
  • Olumlu etkilenme sıralamasında internet ikinci, televizyon üçüncü.
  • Çocuklar prime time izleyicisi.
  • Çocuklar en çok Kanal D, Star, ATV, Show TV izliyor.
  • En çok izlenen çocuk kanalı TRT Çocuk.
  • Çocukların yüzde 66.4’ü hiç radyo dinlemiyor.
  • Çocukların yüzde 46.3’ünün cep telefonu var.
  • Yüzde 7.9’u hiç kitap, gazete, dergi okumuyor, lise öğrencilerinin yüzde 30’u okumayı sevmiyor.





Günümüz çocukları teknolojıye cok bağımlı hale gelmişlerdir. Bu sebeple gelişimleri olumsuz yönde etkilenmektedir.Bu konuda aileye büyük sorumluluk düşmektedir.Teknolojinin hayal güçlerini kısıtlamalarına izin vermemelidirler.Onları oyuncuklarla oynamaya teşvik etmeliler.Bu konuda gereğini yapmazlarsa her şey için geç olabilir.